WhatsApp Destek
Dinar Muhtarlar Derneği

OKU


OKU

OKU

Kur'an ısrarla "oku" diye başlar. Henüz okunacak mushafın arasına girmediği dönemde. Efendimiz okuma ve öğrenmeyi o kadar önemsiyor ki, gelenekten gelen tüm görüşleri kenara koyarak "okuma yazma bilen savaş esirlerini" okuma yazma öğretmek karşılığında serbest bırakıyor. Ne yazık ki bu konuda karnemiz kırık notlarla dolu.

Henüz kutsal kitabımızı hatmetme geleneğine, gelin baştan aşağı anlayarak, mana yüklü hatmetme yapalım denilse, ‘olur mu öyle şey?’ diyerek, mealciler ve gelenekçiler ordusuna katılmak isteyen neferlerin bir anda çoğaldığını görürsünüz.

Oysa yüce yaratıcı, Kur'anda müminlere hitaben “Bu Kur'an bir Hidayet rehberidir” ikaz ve irşadıyla yol gösteren bir pusula olduğunu ısrarla söyler. Birçoğumuz, Türkçe navigasyon kullanmayı tercih ederken, hayat rehberimiz Kur'an'ı anlamak için, Arapça lafızla birlikte,  mana ve anlam boyutunu kavramaya yönelik yeterince çaba harcamıyoruz.

Bugün Arapça bilmeden de Kur'an'ın anlamı, yorumu birçok değişik kaynaklardan rahatça okunulabilir. Öğrenmek için Bağdat, Şam yolculuğu yapmaya gerek yok. O hâlde bir okuma günlüğümüz olmalı. Tıpkı günlük çekilen zikir ve virtler gibi. Aksatmadan her gün mutlaka bir kitap sayfasının denizine kendimizi bırakmalıyız. Bu başta hayat rehberimiz Kur'an'ı Kerim olmalı, anlamını anlayarak...

Ayrıca bize yeni ufuklar, yeni yelkenler açacak, gelenekten veya çağdaş yazarlardan mutlaka haftada bir kitap bitirmeli. Öğrendiğimiz yeni şeyleri bir başkasına aktarmalıyız. Öyle ki, bu okuduğumuz kitaplar şöyle kafamıza, gönlümüze sağlam bir darbe indirip, ruhumuzu, gönlümüzü, vicdanimizi harekete geçirmeli, bizi kendimize getirmeli, dert sahibi yapmalı.

Düşündürmeli, sorgulamaya yönlendirmeli.

Bizi okuyan, sorgulayan, insanlarla bir araya getirmeli.

Dünyaya nizamet veren liderlerin en zor şartlarda, cephede okuduklarını öğrenince, zamanın tarafımızdan nasıl linç edildiğini görmek bizim için utanç vericidir. Öyle ki usvei hasene olarak, bizlerin örnek almaşı gereken efendimiz " iki günü müsavi olan aldanmıştır" sözü bize sünnet (yol gösterici) olması gerekirken.

Kalp asla boşluk kabul etmez. Onu doldurmak gerekli. Yoksa boş şeyler yani batıl, nefsi, kalbi, gönlü, vicdanı baltalar. Yüce yaratıcı Kuran'da kalbler ancak zikirle (güzel şeyleri hatırlamakta, birbirine hatırlatmakta, merhametle) huzur bulur derken Kur'anın, bir diğer adının zikir olduğu unutulmamalıdır.

O hâlde, okumayan idrak etmeyen, araştırmaya dönüşmeyen, düşünmeyen toplumlar, eşek arısı kolonisine benzerler. Vızıltıları çoktur ama şöyle adam gibi bir kovanları bile yoktur. Ortada yaptıkları bal olmadığı için de sürekli bir birini yerler.

Sanırım neden böyleyiz? Sorusunun karşılığını farklı alanlarda, farklı tonlarda seslendirmek, bulmak mümkün.

Ama asla göz ardı edilmemesi gereken, bilgi dağarcığının boşluğudur. Her insan içinde bulunanı yansıtır.

Muhabbetle

 

Nazım YILDIRIM 05/03/2020



Yayınlanma Tarihi: 2020-03-05 16:53:22


Yorum Yaz

Afşar Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne ait resmi web sitesidir. Afşar Köyü, haber ve duyuruları burada yer almaktadır. Afşar Köyü Vişne Bayramı, Ağaç Bayramı ve Cenaze haberlerini buradan takip edebilirsiniz.

Dernek Başkanı: 0543 680 80 50 (Ara)


2019 © AFŞAR HABER - Tüm Hakları Saklıdır.