WhatsApp Destek
Dinar Muhtarlar Derneği

NERDE O ESKİ RAMAZANLAR


NERDE O ESKİ RAMAZANLAR

NERDE O ESKİ RAMAZANLAR

Evet işte yine geldi Ramazan, Oruç ayı, bolca hayır ve hasenatın yapıldığı, her şeyin başlangıcı olan, mü’minlere Kur’an’ın ilk indirildiği, içinde bin aydan daha hayırlı bir gece olan Kadir Gecesinin bulunduğu, acısıyla tatlısıyla hafızalarda yer eden kutlu ay, Ramazan…

Zaman ve mekan tanımayan o söz var ya –Nerde o eski Ramazanlar…

 

Herkes diyor nerede o eski Ramazanlar, her geçen senenin kendisini arattığı bir dünyada yaşıyoruz. Ne vardı eski zamanlarda bu kadar güzel olan, kendisini böyle aratan.

 

En güzel Ramazan çocukluk yıllarında yaşananları, illa sahura kalkmak isterdik, o kadar çağrılmaya rağmen eğer sahura kalkamazsak analarımıza sabahtan eziyet ederdik, eğer sahura kalkmışsak akşama kadar ya zor zar orucu tutar ya da öğlen orucu bozar öğlen sonu tekrar tutardık. Akşamda ebemize orucu ta ortasından diktirirdik. Genellikle çocuklar oruç tutmaya özendirilir akşam onların istediği yemek yapılırdı, gizli gizli çeşmelerde başımızı hatıla tumdururken su içtiğimizde olurdu hani. Teravih namazları yaramazlık adına bütün hünerlerin sergilendiği bir zamandı. Rahmetli Abbas abi okurdu ezanları, kametleri o getirirdi, biz çocuklar onun etrafına kümeleşirdik salavatları yüksek sesle canı gönülden söylerdik. Namaz esnasında yaptığımız meymenetsiz davranışlar ihtiyar cemaat tarafından rekat aralarında azar olarak bize geri dönerdi. Ne biz uslanırdık ne de onlar azarlamaktan usanırdı.

 

Oruç ayı Temmuz Ağustos ayına denk gelmişse vay o tarlada sıcağın bağrında tırpan biçen, sap çekenlerin haline. Akşama kadar tırpan biç, adanat kaldır, tırmık çek dilin damağın kurur elin tırpanı tutamaz, eline tükürüp ıslatmak istersin de ağzında tükürüğün kalmaz. Tarlada birisi testiyle su getirir elini arada bir ıslatırsın. Akşamın olması demek bitip tükenmek demektir, sabah yürüyerek gidilen taa bilmem neredeki tarladan tekrar eve yürüyerek gelirsin. Ve çilenin büyüğünü çeken kadınlar mütevazi iftar sofrasını hazırlarken dambaşa çöküp kalırsın ezanı beklemek için, yanı başına poyraz deliğinde soğutulan su testisini koyarsın, hoca akşam ezanına başlarken hemen testiyi tepene dikersin, o suyun vücuda buz gibi dağıldığını, göğsünün ferahladığını candan hissedersin ve şükredersin. Suyun ne kadar büyük bir nimet olduğunu o anda anlarsın. İftar sofrasında ne varsa gövdeye indirdikten sonra birkaç bardak tavşan kanı çayla ancak kendine gelirsin. Ve illaki kahveye gidip bu kadar yorgunluğun üzerine yarenliğe katılırsın…

 

Zamanımızda Ramazan ayları da bir başka yaşanır oldu. Şehir hayatıyla köydeki yaşam atasında fark ortadan kalktı sayılır. On günde klimalı traktörlerde, öğlene kadar çalışmalarla ramazan yaşanıyor artık. Akşama kadar yan gelip yatan orucu uykuyla yüzde elli pay eden, akşamda bin bir çeşit yemekle donatılan sofraya mırın kırın eden, hiç acıkmayan ve susamayan bir kişinin orucuyla eskilerin tuttuğu oruç elbette bir olmaz. Eskiden yokluk vardı lakin insanlar bu yoklukta bile elinde olanı yanı başındakiyle paylaşmaktan asla kaçınmazdı. İftarlar, teravih namazları her şey eskiler eskide kaldı yeniler yeni bir hal aldı.

 

Günümüzde şartlar değişti, insanlar da değişti, artık bencilce bir hayat yaşıyoruz. Sofralarımızı fakir fukarayla paylaşmıyoruz, iftar sofraları bile bir çıkar üzerine kuruluyor, en fazla israf ramazan ayında mükellef sofralarda yapılıyor. Ramazan ayı neydi biz ney anlıyoruz, bireysel bir hayat yaşıyoruz, lüks, gösteriş halden bilmezlik almış başını gidiyor…

Nerde o eski Ramazanlar demekten kendimizi alamıyoruz. Bize bir haller oldu dostlar…

 

M.ACAR

6/4/2022



Yayınlanma Tarihi: 2022-04-06 14:16:24


Yorum Yaz

Afşar Köyü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne ait resmi web sitesidir. Afşar Köyü, haber ve duyuruları burada yer almaktadır. Afşar Köyü Vişne Bayramı, Ağaç Bayramı ve Cenaze haberlerini buradan takip edebilirsiniz.

Dernek Başkanı: 0543 680 80 50 (Ara)


2019 © AFŞAR HABER - Tüm Hakları Saklıdır.