Modernizm çoğumuzu söz ehli yaptı, durmadan konuşuyoruz veya sözü diğerine söylüyoruz yada ambalajlanmis hazır söz paketlerini karşımıza bir tıkla gönderiyoruz. Oysa hal ehli sözü dokuz boğumdan geçirir konuştuğunu düşünür, nefsinde amel eyler ondan sonra söylerdi. Hz. Mevlânâ “Kâl ile tebliğ” değil, “hâl ile tebliğ” evlâ imiş diyerek önce amel eylemek gerektiğini söyler.
Söz fuzulidir, kıyl ü kâldir. Kıyl ü kâl bugün anladığımız gibi sadece gıybet manasına dedikodu demek değildir. Faydası olmayan, gereğinden fazla uzatılmış her söz, her iddia ve izah çabası kıyl ü kâldir. Halbuki hâl yaşamak, olmak yahut tatmaktır. Bir hâli yaşıyorsak onu söz ile iddiaya, izaha, nakletmeye ihtiyaç yoktur. Bugün çokça ihtiyaç duyulan bilginin eyleme dönüşmesi. Hepimiz Efendimizin kedilere gösterdiği sevgi ve muhabbetten dolayı sahabelerden Abdurrahman bin sahr, meşhur ismi ile Ebu Hureyre (kedicik babası) diyerek onu yucelttigini bilir ve söz eyleriz.
Her insan yaşadığı asırda bir Ebu Hureyre olabilir. Onun ahlak ve anlayışıyla efendimizin övgüsünü fazlasıyla hak eder. İşte bugün örnek alınması gereken güzel bir davranıştan güzel bir insandan bahsetmek istiyorum. Modern zamanların Ebu Hureyresi. Kedilerin babası. Kedilere, kedicikleri kol kanat geren... Birden fazla kedi, araba sesiyle birlikte etrafına toplanıyor onlar için getirilen nimetleri kursaklarina indirmekle meşgul. Yüzündeki tebessümu, kalbindeki ferahlığı ile vicdanı gulen bu mutlu insan köyümüzün eniştesi Hüseyin abi....
Hüseyin abi emekli. Köyü ve köylüyü, köy hayatını, insanları çok seviyor. Yazları köyde kalıyor. Kısaca yazlikci. Hayat bilgisi tecrübesi, ogrendiklerini topluma aktarmaya çalışan, faydalı bir insan. Ninesinden öğrendiği bir söze çok değer veriyor "Merhamet ediniz ki, merhamet olunasiniz" bunu kendine pusula kılmış. Her daim hayatımın temel rehberi kıldım ve vicdan rahatlığı ile aşılmaz dağları aştım. Yenilmez pehlivanlari yendim der. Çok bilmek, çok söylemek, çok paylaşmak değil mesele... Az fakat sürekliliği olan güzel davranışlar, iyilikler, merhametler ortaya koymak yani hâl ehli olmak,hallesmek...
Bütün mesele yaşadığımız hayatı değerli kılabilmek, tertemiz sarildigimiz kundağı kirletmeden tertemiz sahibimize goturebilmektir. Zamanın ruhunu yakalayarak iç benligimizle sözün asaletini, hakkın divanına çıkacak iyilik merdivenlerini vaktimiz varken yapabilmektir. Duamız o dur ki, Hüseyin abimiz gibi yürüyen, yürüten, yanan ciğerlere merhem olan, merhametli insanların sayısının çoğalması.
Nazım Yıldırım
AFŞAR / 04.11.2019
Dernek Başkanı: 0543 680 80 50 (Ara)
2019 © AFŞAR HABER - Tüm Hakları Saklıdır.
Yazılım: HK Asistan, Ceyuka SMS