Güneş etrafına henüz cömert davranmadığı saatlerde, şöyle büğlek mevkiine doğru yola koyulduğunuzda gönlünüzle birlikte tüm bedeniniz bir başka iklime kavuşur. Her sabah hayalini kurarım. Keşke fotoğraf makinesinin kadrajına aldığımız muhteşem görüntülerle birlikte buradaki kokuyu da alabilsem.
İnsanın içini ferahlatan,
Kendine getiren,
Teknolojik bütün vızıltılara karşı hasbiliğin ve cömertliğin bize hiçbir karşılık beklemeden hizmetimize sunulduğu,
Sözde esans, parfüm adı altında burnumuzun direğini sızlatan, ciğerlerimize, doğaya karşı acımasızca ihanet eden karışımlara meydan okuyan iğde ben buradayım henüz ayaktayım diye haykırısını keşke sizlere aktarabilsem…
Yorgunuz, asabiyiz...
Dinlemekten, konuşmaktan, bir araya gelmekten sıkıldığında kendini yanına alarak bize karşılıksız sunulan hatta lütuf olarak verilen tabiatın rengini, kokusunu yerinde alabilmek birazda tefekkür edebilmek için mutlaka bitkilerle, ağaçlarla hatta tüm mahlûkatla bağ kurmaya o kadar ihtiyacımız var ki...
Topraktan bağımız koparıldı. Mimariden, estetikten yoksun, kibrit kutusu gibi binalarda yaşıyoruz. Gözlerimiz, kulaklarımız güllerin güzelliğine, iğdenin kokusuna, sarmaşığın aşkına, çınarın gölgesine, papatyaların rengine hasret. Betonlar sadece yollara değil, insanların gönüllerine dökülüyor.
Artık sadece dil konuşuyor...
Gönül suskun...
Kalp merhametsiz...
Beden bitkin...
Ayaklar bedeni çekmiyor ağırlıktan...
Bizi ruhumuzu esir alan bütün prangalardan kurtularak, hiçbir karşılık ödemeden toprağın kokusunu içinize yerleştirmek için kibrit kutularının içinden çıkın...
Dağa, taşa, toprağa,
Kuşlara,
Güllere,
Tebessüm edenlere,
Selam verin.
Dönün bir selamda kendinize verin...
Bütün karmaşaların içinden çıkmak,
Haz ve hızın esaretinden kurtulmak için...
Muhabbetle
Nazım YILDIRIM
Dernek Başkanı: 0543 680 80 50 (Ara)
2019 © AFŞAR HABER - Tüm Hakları Saklıdır.
Yazılım: HK Asistan, Ceyuka SMS
